Hakkımda

Fotoğrafım
Gülüyorum,ağlamamak için; aslında ağlamayıda beceremezdim. Gülmeyi de beceremiyorum ya,sadece kafamın içinde gülebiliyorum, oradada kahkahalarım gözyaşlarımdan bile daha acı...

2 Temmuz 2011 Cumartesi

bir saçmalama yazısı ( serkan kahraman'a gitmekte)

büyüdüğünü görmek ve anlam verememek.. büyümeme çabaları içinde boğulmak.. bu kafalarda olmak.. çünkü bilmek, büyüdükçe kirlendiğini.. temiz kalma çabaları içinde olup, iyice boka batmak..
ne kadar takarsan, o kadar takılırsın hesabı.. birşey olacak korkusuyla yaşayıp, onu iyice kendine çekme durumları.. enerjini evrene yollama ve evrenden cevap alma durumları...
hep bir durumlar içerisinde olmak...
çırpındıkça batmak... bir türlü kendini serbest bırakamamak.. kendi boğulmanı izlemek! ne severiz dramatik durumları.. ahh bu durumlar, beni ne durumlara düşürdüler.. ahh şu ahhlar, vahhlar...
enteresan kafalar.. kafam bu aralar pek bir ne? bak cümlenin sonunu bile getiremedim.. oturmuş bir de bir şeyler yazma çabalarındayım.. kendimle ilgili problemlerim var bu aralar.. keşke bu aralar olsa.. her ara mevcut bu durumlar..
hayy ben bu durumların...
neyse bozmamalı ağzımızı.. ahlaksız bir durum bu.. ama kime göre? bana göre pek bir ahlaklı.. küfür bu, içten geliyor.. içten geleni durdurmak doğru mu? hasta etmez mi adamı; içindekini, dışa vuramamak? beni eder, hemde çok çok eder...
nerden nereye gelme durumları.. ah biri bu durumlara, dur demeli.. ben diyememekteyim.. durmasını bilemeyenlerdenim.. hele bir de sinirliysem dur durak bilmeyenlerdenim..
saçmalamayı kesmem lazım, evet evet kesmeliyim.. hayat yeteri kadar saçmayken, bende saçmalamamalıyım onun gibi...
gittim..
p.s. nietzsche demiş ki; ahlaksal olay yoktur. yalnızca olayların ahlaksal yorumu vardır. ( eklemezsem çatlarım hesabı)