Hakkımda

Fotoğrafım
Gülüyorum,ağlamamak için; aslında ağlamayıda beceremezdim. Gülmeyi de beceremiyorum ya,sadece kafamın içinde gülebiliyorum, oradada kahkahalarım gözyaşlarımdan bile daha acı...

29 Eylül 2010 Çarşamba

sen

"bu sıradan bir aşk değil" diyor şarkı.
tamda sıkılmışken sıradan aşklardan... öyle bir aşka hasret olan gönlümü dağlıyor, gönlümü alıp yerden yere vuruyor. yalnızlığımda bunu kamçılıyor, çılgınca...
içimdeki sıkıntımın sebebini sorgularken, bunu hatırlatmamaya çalışırken, yankılanıyor kulaklarımda. uğuldamaya başlıyor. kulaklarım engellemeye çalışsada, kalbim ve beynim biliyor. adım kadar emin bir şekilde.
biliyor ki bu ruh, sen bana geldiğinde herşey aydınlanacak...o içimi kaplayan sonsuz karanlık, aydınlanacak...bir daha hiç kararmayacak...
aşkımı vereceğim, bir daha geri almamak üzere.
ve biz tamamlanacağız...
sen bana geldiğinde...

yağmur

ne güzel yağıyorsun sen öyle. bir an korkuturken,bir an huzur verensin.. kokunu çekmek istiyorum içime..biraz ıslanmak istiyorum seninle.. saçlarımdan,suratıma akmanı, seni ellerimle silmeyi istiyorum. ürpermek istiyorum ıslaklığınla. sonra üşüyen bedenimle eve koşturup kurutmak istiyorum kendimi. sıcak nescafem elimde, camdan izlemek istiyorum seni... seni yaşamak istiyorum...

28 Eylül 2010 Salı

dostlarla mı güzeldi herşey, yoksa dostlarla mı güzelleşiyordum ben. yada benim gözlerim dostlardan dolayı mı güzel görüyordu? ya da içimdeki kıpırtın mıydı beni güzelleştiren?

27 Eylül 2010 Pazartesi



hayat ve
gerçeklik...

İnsanlar hep bir şeyler beklerler ama vermezler!

26 Eylül 2010 Pazar

... sonra o geldi... ve o gitti sonra...
o hep geldi, o hep gitti.gitti,geldi,gitti.
ben alıştım onun git-gellerine.ama aslında hayatımdan hiç gitmeyişine..gidemeyişine.. gönderemeyişime...
kabullendim onu ben öyle.
aşk,kabullenmekti belkide...

22 Eylül 2010 Çarşamba

bölünerek çoğalıyorum sanki... her ayrılışımda, her bölünüşümde bir başkalaşıyorum. biteceğime artıyorum. yok olmuyorum aşkın ağır sancılarının altında. daha daha güçleniyorum. korkuyorum sanıyorum ama korkmuyorum. ben git gide bir garipleşiyorum. korktuğum için kaçıyorum diyorum; evet kaçıyorum, korktuğumdan değil. yorgunluğumdan...
sıkıntılara gelemememden.
belkide sonları bilmemden.
önsezilerime güvendiğimden.
kaçıyorum, çünkü sıkılıyorum.
o' nu arıyorum. bu arayışlarımda, yoramıyorum kendimi. yüreğimi...
tepeme çıkmaya çalışıyorlar. tepinmek istiyorlar. ben kaçıyorum. kaçmalara bayılıyorum. tamam pardon arada oynuyorum. oynamayı seviyorum. kim sevmez ki?
sevme ya da sevmeme oyunları oynuyoruz hep birlikte. belkide insan olarak birlikteliğimiz tek bu boyutta.
sevmeyip, seviyormuş gibi görünmeler; sevip, sevmiyormuş gibi davranmalar. insanlar, pek bir garipler. ben pek bir garibim, sen pek bir garipsin, biz pek bir garibiz. ya onlar? onlarda pek bir garipler...
peki neden bu gariplikler?!
uyuşamamalar, ya da uyuşup tutturamayanlar. yani bizler... yorulduk mu ki? ya da inancımızı mı yitirdik? ne oldu biz insanlara? aşkı kiraya mı çıkardık?
aşk kayıp bu zamanlarda? "o" da kayıp! gören var mı?
ya cesaret? o da mı kayıp?
insanlık kayıp.

19 Eylül 2010 Pazar

-sem, -sam...

ben yeniden küçülsem ve cebe girip orda saklanabilsem. büyümesem. yorulmasam. dünyanın saçmalıklarını görmesem ve oynasam sadece...egosuz,hırssız,kinsiz olsak yeniden. çıkarsız olsa tüm dostlar(!) birbirine.
hayallerim olsa,büyüyünce uçabileceğime inansam. keşke yeniden çocuk olsam...

6 Eylül 2010 Pazartesi


benim kimseyle bir problemim yoktur ama onların benimle problemi çoktur...

5 Eylül 2010 Pazar

ayaklar

keyfimiz ve kahyaları bir aradaydı; manzaraya karşı yayılmışlardı...
ee bir keyfimiz kalmıştı, bu zamanlarda. arada bir yüzümüze gülen..
dostlar saolsun..
dost gibi görünenlerde saolsun. ama uzak durup...
gerçek olan şeyler bitmez asla.. gerçek dostluklar, gerçekler aşklar, gerçek bağlar asla bitmez.
bitenlerde yolunda gitsin...
giden gider, kalan sağlar bizimdir...
öyle midir?
kalanlarında gerçekliği, kalıcılığı belirsizdir. hayat belirsizdir.
aksın bildiği gibi...