Hakkımda

Fotoğrafım
Gülüyorum,ağlamamak için; aslında ağlamayıda beceremezdim. Gülmeyi de beceremiyorum ya,sadece kafamın içinde gülebiliyorum, oradada kahkahalarım gözyaşlarımdan bile daha acı...

5 Nisan 2010 Pazartesi

yemem,asla yemem..

serkan dedi ki bana;
"bence bizi filmler zehirledi"
bende dedim ki ona;
"olabilir ama artık biliyoruz,kanmaya gerek yok"
konumuz mu? tabiki aşk...
bu sıralar tek ilgi konum bu...aşık mıyım?hayır,olabilir miyim?o da hayır..neden mi ilgileniyorum? ee hayatta en çok kafa patlattığımız ama bir türlü çözüm bulamadığımız,her ne kadar kaçsakta yine yakalandığımız konu bu değil mi? bende üstüne gitmeye,sorgulamaya ve bir çözüm bulmaya(kendimce ama) karar verdim.. bulduğum tek birşey var o da;boşa zaman,kayıp..
tamam şuan kalbin boş olduğundan diyeceksiniz ama kalbim boşta değil...sadece yanım boş...
gerçek olan sadece sebepsiz,şartsız,koşulsuz sevgi..o da insanlığın çoğunda var olmayan,genelde hayvanlara özgü ama insanlığa da sinmesini istediğim bir sevgi biçimi...
birazda ilahi bir sevgi...ama ne gezer,insanların duyuları kapalı,maddesel takılınıyor... istisnalar kaideyi bozmaz...kurunun yanında yaş telaş yapmaz der, sagopa kajmer den alıntımı yapar bu küçük denemeye son veririm...

Hiç yorum yok: