nasıl anlatılır bilmiyorum, her zaman çok olan kelimelerim burada azalıyor. onlar da beni yalnız bırakıyor. bir yumru gibi. çökmüş bir yerlerime ama nereme! hani büyük ilaçları içmekte zorlanırsın ya, takılır ya boğazına; boğulacakmış, nefessiz kalıp ölecekmişsin gibi öyle işte. ama zorlamayla gider o hap midene, sadece boğazında kalmış gibi hissedersin. gitmese daha iyi.. ama gider işte..
yalnızlık mı koyuyordu, sensizlik mi bilmiyorum. geçeceğini biliyorum, hep geçer, yerine birini koydun mu biter. ama bazen yerine birini koymak uzun sürebiliyor. o zaman senin için zor geçiyor. sen hayatına devam ederken, ben ediyormuş gibi yapıyorum. sadece çalışıyorum, çok çalışıyorum.o zamanlar acıtmıyor. acıtacak vakit olmuyor.
zamanla geçer ya, zaman da geçiyor. sen duruyorsun, her şey geçip gidiyor.
konuşmaya ihtiyacım oluyor, konuşacak insan da çok oluyor ama ben seninle konuşmak istiyorum. yalnız değil, seninle yürümek ya da kahvemi seninle yudumlarken, tütünümüzü sarmak, senin saçmalıklarını dinlemek istiyorum.
sonra geçiyor, sana kızıyorum. senden nefret ediyorum. sana tonlarca hakaret etmek istiyorum.
yeniden aşık olmak istiyorum. ama olmuyor.
sana da aşık kalmadım ama başkalarına da olamıyorum.
sana lanet yağdırıyorum, sonra uyuyorum, geçiyor. arada sırada rüyalarıma giriyorsun, kötü oluyor ve o güne uyanmak hiç istemiyorum. çünkü o gün, iyi geçmiyor.
bazen yatakta sigara içerken aklıma geliyorsun. bana; uyuyup kalacaksın o sigarayla deyip, elimden sigarayı alıp gidişin geliyor. bunu en son yaptığında bitmiştik, son günlerdi.
bu, bunca zaman sonra ilk ve son yazışım sana.. seni affetmiyorum, asla affetmeyeceğim.
elveda.
6 Aralık 2013 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder