Hakkımda

Fotoğrafım
Gülüyorum,ağlamamak için; aslında ağlamayıda beceremezdim. Gülmeyi de beceremiyorum ya,sadece kafamın içinde gülebiliyorum, oradada kahkahalarım gözyaşlarımdan bile daha acı...

30 Ocak 2008 Çarşamba

kaçış yok

sabah yataktan kaltığımda kim bir gerçekle yüz yüze geleceğimi bilebilirdi ki tanrıdan başka..tabiki kimse!medyumları saymazsak(!)ılık bir duş ve güzel bir kahvaltıdan sonra,giyinmiş günün zorlukları ile mücadele edebilmek için meditasyonumu yapmış,koşuşturma dolu için evden çıktım..kapımı kilitledim,merdivenleri iniyorum..ama hayır,olamaz!!hayatta görmeği istemediğim,yani günde ilk göreceğim varlık olmamasını istediğim;tanrının yaratırken acımasız olduğu bir yaratık..karafatma!böceklerin en ufağından bile korkup,kaçmışımdır..ama gariptir ki bu sefer aynı şeyi yapmadım.durmuş hem kendime şaşırıyor,hem de onu yakından izliyorum.korku mu?tiksinti mi?galiba onlardan iğreniyorum..pis ve asalak oldukları için..artıklarla yaşıyorlar ve çoğu insanı korkutuyorlar..özellikle de beni..o an,o karafatmanın,pis böceğin yaşamına son vermek istedim.kendimi o an azrail gibi gördüm,bunda benim suçum ne!ve hayatımda hiç yapmadığım,yapamadığım şeyi yaptım..onu ezdim,dümdüz ettim.çokta zevkli geldi..sonra midem bulandı..çantamdan kolonyamı aldım,burnuma dayaya dayaya yola koyuldum..hele şükür apatmandan çıktım..bugün bir iki yere uğrayıp sergi için yer ayarlamam,bir dükkana resmimi bırakmam,yayınevleriyle konuşmam,ardından da kuzenimin okulundaki konserine yetişmem,akşamda arkadaşımla buluşup sinemaya,çıkıştada yemeğe gitmem lazım..fazla güzel ve koşuşturma dolu bir gün..koşuşturmak ve ben çok uyumluyuz;severim hani onu..dolmuş durağına ilerledim ve boş bir dolmuş bulup önüne kuruldum.sabahın onunda kim olur ki,hem de cumartesi günü..?binmiş dolmuşa,kulağımda wolkman,huzurluyum(enigma dinliyorum)ve istiklale gidiyorum.o tiksindiri olayı unutmuş gibiyim ama değilim..sonuçta karafatma katili olmuştum..yarım saatlik bir yoldan sonra istiklalde yürüyorum.sergi için yer aramama gerek kalmadı;arkadaşım aradı,o bulmuş bana..ahh şu dostlar kara gün dostları olmasa ne bok yeriz...bir de ak gün dostları var,kazık atıcı yani...kabul etmek lazım onlar olmasa hayatçok sıradan geçer..onlar bize,yaşamımıza neşe katıyor..severim onlarıda(!)15 dakikalık bir yürüyüşten sonra dükkana resmimi bıraktım.ve ilk yayınevine gittim.iyi bir yere benziyor.ama daha gezinmek lazım..kitabımı kötü bir yerden çıkarmak istemiyorum...dinlenmek ve bir şeyler atıştırmak için naregatsiye girdim..bir kaç yıl önce çok sevdiğim bir arkadaşım getirmişti beni,ilk buraya..biraz kıl ve uyuz olduğumdan;ne biçim yer,beğenmedim,hadi gidelim türü şeyler sıralamıştım..oradan çıktıktan sonrada orayı çok sevmiştim..ve her istiklale geldiğimde uğrar olmuştum..işte ben...yarım saat dinlendikten ve winter menü tıkındıktan sonra,yine yola koyuldum..ilerliyorum..
-şişştt,şişttt!yavrum..
arkamı döndüm;aman tanrım iğrenç bir böcek daha..bu seferki insan görünümünde ama BÖCEK.
neden sokaklarda rahat dolaşılamıyor bu böcekler yüzünden!?tiksiniyorum,iğreniyorum hepsinden!epeydir erkekleride böcek gibi görüyordum..iğrençler,asalaklar;yapışıp bırakmıyorlar.ve çoğu kadını rahatsız edip,korkutuyorlar..özelliklede beni..hızlı hızlı adımlarla diğer yayınevine ulaşmıştım.oraylada konuştum;rahatsız bir biçimde..böcekten dolayı..dışarı çıktığımda pis böcek hala beni bekliyordu..yuhh dedim..o an onu da apartmanda öldürdüğüm karafatma gibi ezmek istedim..yeni bir parola;"böcek gördüğün yerde işini bitir,onu ez!"ahh orda bir buldozer olsaydı..artık dayanamaz olmuştum,gittim böceğin yanına..bana bak pis sürüngen,beni takipe devam edersen,bir telefon açar,mafya babası olan sevgilime işgalini bildirir,dayaktan seni öldürtür,leşini de balıklara yağmalatırım dedim..
_hadi ya!!
off evet çok saçma olmuştu..pekii,sen bilirsin pis böcek..bekle ve gör..tamam mafya bir sevgilim yok ama kendi işimi kendim halledebilcek kadar güçlü bir hatunum..ilerliyordum,böceği bilmediği boş ve çıkmaz sokağa soktum..çantamdan spreyi çıkardım ve pisliğe;tamam canım anlaşalım,gel,gel,dedim..
-hehh bebeğim böyle dize gel..
spreyi arkamda sakladım,işveli,cilveli ben..böcek yaklaştı..cinsel organına bir tekme(kalın lastik botlarımla)böcek yamuldu..tam;orospu diye kalkmaya çalışırken,yüzüne sprey..
offf,müthiş...yanımda böcek ilacı taşırımda..sen hizaya gel esas pis böcek dedim ve koşar adımlarla oradan uzaklaştım..iyiki yanımda böcek ilacım var...(gözyaşartıcı sprey,bu zamanda taşımak lazım.yoksayalnız başına sokaklarda,karanlıkta nasıl bir yerlere gidebilceğiz bu böcekler varken?)bugün böceklerden yana pek bir şanslıyım,ne şans ama!kuzenin konserine 1,5 saat var,bende sahafları,mağazaları gezmeye koyuldum..çevremdeki böcekleri saymaksızın.etrafıma koruma ağı gerdim..yaklaşanı ezerim..konsere yarım saat kala kuzenimin yanına gittim..biraz muhabbet etmek için.okulun bahçesine çıktık,temiz hava gibiside yok hani..hangi temiz hava istanbulda?bahçe güzel,ağaçlar,çiçekler,kuşlar,böcek,böcekler!!!!ıyhhh!yaz mevsimini bu yüzden çok sevmiyorum;tüm böcekler su yüzüne çıkıyorlar,yer altındaki kovuklarından..güller ne kadar da güzel gözüküyordu..beşparmak indiriminden hoşlanan ellerim pembe güle gitti..dayanamadım kopardım..ahhhhhhhhhhhhh,hayırrrr,olamaz...ya çok acıyor..olan oldu ve arı kardeş beni elimden soktu;hem de bir soktu,pir soktu..konsere 15 dakika kala koşarsın eczaneye..baktırırsın şişen eline..acıdan akan gözyaşları merhem olsalar keşke elime..alam ya ne kadar şansızım;neden,niçin ben?bir gün içinde üç böcek...neden ben?konsere tam vaktinde yetiştim..yıkılmadım,ayaktayım,konserdeyim..konser bitimi,tebrikler,veda ve yine yollar..arkadaşımla buluştuk atlas pasajının önünde...sana bir süprizim var dedi..yaşasın dedim;bugün çok berbat bir gündü ve süprize ihtiyacım vardı..eee,nedir süprizin?
-sinema biletleri benden..
süpriz bu muydu yani?!ya tamam nankörlük etmemek lazım ama daha fazlasına ihtiyacım vardı bugün olanlardan sonra..tabiki çaktırmayıp,ay gerçekten mi,çok teşekkür ederim diye oynadım..ee,hangifilm peki?
-bir böceğin yaşamı..
ne??????????????!!!!hayır,olamaz...neden yaaa!!!!öyle bir kaçmışım ki kız şaşkınlıktan bakakalmış..koşa koşa bir yerlere gidiyordum;nerelere gittiğimi bilmeksizin.ne zaman bildim ki?insanların şaşkın ve ne yapıyor bu dercesine bakışlarına aldırmayarak koşmaya devam ettim..böceksiz bi yer bulana dek..buldum mu?yoo,nerde böceksiz bir dünya?onlar her yerde,beyinlerde...

Hiç yorum yok: